Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları https://afrikacalismalari.com/index.php/pub <p>Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları Dergisi 2023 yılında uluslararası e-dergi olarak <strong>2980-2369 ISSN</strong> numarasıyla yayın hayatına başlamıştır. Türkiye ile başta ekonomik, tarihsel ve kültürel olmak üzere çok yönlü ilişkileri olan Afrika ülkelerinin dil, tarih, edebiyat, sanat ve kültürlerine ilişkin ulusal ve uluslararası düzeyde özgün ve disiplinlerarası bilimsel çalışmalara yer verilmektedir. Dergide Afrika ülkeleri ve medeniyetleri konularının yanı sıra Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle olan çok yönlü ilişkileri bağlamında değerlendirilebilecek bütün disiplinlerden gelen araştırma ve incelemeye dayalı çalışmalar değerlendirmeye alınmaktadır; Türkiye ve Afrika ülkelerini konu alan dil, edebiyat, kültür, çeviribilim, tarih, halkbilimi, dil öğretimi, ekonomi, uluslararası ilişkiler, sosyoloji, psikoloji, felsefe, antropoloji vb. alanlardan ve bu alanların diğer disiplinlerle kurmuş olduğu ilişkileri ele alan Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Arapça, Bambaraca, Swahili, Yoruba ve Haussa dillerinden makale, çeviri, derleme ve kitap tanıtımlarına yer verilmektedir.</p> Murat DELİBAŞ tr-TR Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları 2980-2369 TAKDİM/EDİTÖRDEN https://afrikacalismalari.com/index.php/pub/article/view/44 <p>Değerli okurlarımız,</p> <p>Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları Dergisi Afrika kıtasıyla ilgili yapılan tüm çalışmaları literatüre kazandırmak üzere kurulmuş, çok dilli ve çok disiplinli bir dergidir. &nbsp;Osmanlı’dan günümüze kadar ikili ilişkilerimizi sürdürdüğümüz kıta tüm dünya devletleri tarafından medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılmaktadır. Özellikle içinde barındırdığı genç ve dinamik nüfusuyla Afrika dünyanın geri kalanından daha hızlı büyüme potansiyeline sahiptir. Bu yıl açıklanan veriler neticesinde ticaret bakanı Ömer Bolat’ın da dile getirdiği üzere dünya üzerinde en hızlı kalkınması beklenen 20 ülkenin 11’inin Afrika’da olması bir tesadüf değildir. Ancak bu kıta, aynı zamanda Batılı devletlerin sömürgeci tutumlarının bir sonucu olarak da ekonomik eşitsizlik, çevresel ve etnik sorunlar ve toplumsal değişimlerin getirdiği zorluklarla da mücadele etmektedir. Bu durum hem Afrika’da hem de küresel ölçekte dayanışmayı, karşılıklı saygıyı ve yenilikçi çözümleri daha da önemli kılmaktadır.</p> <p>Afrika kıtası ve Türkiye arasındaki ilişkiler bir bakıma kıtanın büyük bir bölümünde hüküm süren Osmanlı’nın mirası gibi düşünülmektedir. Afrika’da tarihsel bağlardan güç alan Türkiye 21. yüzyılın en önemli aktörü olarak görülmektedir. Bu bakımdan düşünüldüğünde Afrika ülkeleriyle geliştirilen ilişkilerde Türkiye yalnızca ticaret partneri değil, aynı zamanda zengin kültürel ve insani değerlerin paylaşıldığı güçlü bir dost olarak ön plana çıkmaktadır. Bölgesel veya konjonktürel bir iş birliğinin ötesinde, kıtayla kurulan ilişkiler küresel ölçekte bir birliktelik ve dayanışma modelinin örneği olma özelliği taşıyor. Dünya üzerindeki kaynakların, sorunların ve sorumlulukların daha adil paylaşıldığı yeni bir dünya için Afrika kıtasının sömürü kültüründen kurtarılması ve kendine yeter bir kıta haline getirilmesi elzemdir. Nitekim 21. Yüzyılda hala Batı Afrika başta olmak üzere Afrika’nın birçok yerinde elektrik ve su probleminin yaşandığı maalesef bilinen bir gerçekliktir. Günde yaklaşık 18 saati bulan elektrik kesintilerinin yaşandığı bir bölgede hangi adil düzen veya adil bir paylaşımdan söz edilebilir? Yaşadığı bunca zorluğa rağmen sahip olduğu egemenlikten ödün vermeyen Mali’nin karanlık manzarasından MINUSMA<a href="#_ftn1" name="_ftnref1">[1]</a>’nın yanından elektriksiz bir günde bunu yazıyor olmakta tarihe düşülmesi gereken bir nottur.</p> <p>Değerli okuyucularımız bu sayımızda sizlerle politikadan edebiyata oldukça farklı konuları ele alan 5 makale paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çoğunluğu Afrikalı yazarlar tarafından yazılmış bu değerli çalışmaların literatüre kaynak sağlaması dileğiyle keyifli okumalar dilerim</p> Murat DELİBAŞ Telif Hakkı (c) 2024 Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-31 2024-12-31 2 2 6 7 PUSHING UGANDAN FAMILY BUSINESSES TO THE NEXT GENERATION: A CRITICAL ANALYSIS OF SUCCESSION PLANNING PROCESS IN FAMILY-OWNED BUSINESSES https://afrikacalismalari.com/index.php/pub/article/view/41 <p>Aile Şirketleri (AİŞ), çok eşli, yerli ya da yerli olmayan AİŞ'ler olsun, başarı öncesi ve sonrası çatışmalar, erkek cinsiyet kayırmacılığı, nepotizm ve zayıf halefiyet planlaması deneyimleriyle hayatta kalma tehditleriyle karşı karşıyadır. FB'lerin nesilden nesile hayatta kalması halefiyet sorununa bağlıdır. Halefiyetle ilgili zorlukların ele alınması, FB'nin bir sonraki nesle kadar hayatta kalmasına ve kurucunun mirasının devamlılığına katkıda bulunur. Bu çalışma, sorunsuz halefiyet planlaması, halefiyet süreci ve halefiyet modeline yol açan kritik unsurları incelemektedir. Uganda'da halefiyet planlamasının kritik kavramlarını anlamak için bir araştırma yaklaşımı olarak tematik içerik analizi kullanılmıştır. Özetle, ASB'lerin her cinsiyetten haleflerini yeterince erken araştırmaları, hazırlamaları ve yetiştirmeleri, yazılı halefiyet planlarına, yazılı aile anayasalarına sahip olmaları ve halef seçimlerini kayırmacı, duygusal, cinsiyete dayalı, bilimsel olmayan temelli kararlar yerine bilinçli hesaplanmış kararlara dayalı olarak yapmaları gerekmektedir ki bu çalışmada halef seçimi için ya aile içi bir üyenin ya da aile dışı bir üyenin yetkinlik ve becerilerine dayanan Aile Şirketleri Halefiyet (FBS) (Royer vd., 2008) durumsallık modelinden uyarlanmıştır. Çalışma, özel kaygıları ele alacak, FB'lerin paydaşlarına rehberlik, duyarlılık ve teknik destek sunacak bir düzenleyici kurum önermektedir. Büyük ve mali açıdan güçlü FB'lere, FB uzmanlarından teknik destek gerektiren FB ile ilgili zorlukların üstesinden gelmek için FB'ye özgü endişeler konusunda düzenli olarak FB danışmanlarına danışmaları tavsiye edilmektedir.</p> Abubakar LUJJA Muzafalu KATAMBA Telif Hakkı (c) 2024 Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-31 2024-12-31 2 2 77 94 10.5281/zenodo.14577611 EXPLORING AFROJUJUISM IN AMOS TUTUOLA'S MY LIFE IN THE BUSH OF GHOSTS: SPIRITUALITY, MYTH, AND SURREALISM https://afrikacalismalari.com/index.php/pub/article/view/37 <p><strong>Öz: </strong>Geleneksel Afrika maneviyatını "juju"nun mistisizmiyle birleştiren bir kelime olan "Afrojujuizm", doğaüstü ve doğal şeylerin Afrika yazılarında ve kültüründe harmanlanma biçimidir. Amos Tutuola'nın <em>My Life in the Bush of Ghosts</em> (1954) adlı eserinde Afrojujuizmin nasıl tanımlandığı, Afrika kültüründeki yeri açıkça görülmektedir. Afrika spekülatif kurgusunun ilk örneklerinden biri olan Tutuola'nın eseri, okuyucuları büyülü ve gerçek dünyanın karıştığı bir dünyanın kapılarını açar. Juju kavramı, Afrika kültüründeki büyülü inançları ve uygulamaları içerir ve bu tema Tutuola'nın hikayesi boyunca mevcuttur. Bu makalenin amacı, <em>My Life in the Bush of Ghosts</em> eserindeki bazı önemli bölümleri yakından inceleyerek Afrojujuistik temaları ve çağrışımlarını açıklamaktır. Eser, kayıplar, hayaletler ve diğer garip yaratıklarla dolu gizemli bir çalılıkta bulunan bir genci konu alır. Bu doğaüstü olayların gizli anlamlarını keşfederek, Tutuola'nın Yoruba kozmolojisini Batı edebiyat gelenekleriyle birleştiren benzersiz bir edebi çerçeveyi nasıl yarattığını ve sonunda benzersiz bir Afrojujuist hikayesini nasıl anlattığı metinden örneklerle sunulmaktadır. Bu araştırma, Afrika edebiyatı çalışmalarında yeni bir fikir olarak Afrojujuizm hakkında ve Afrika bilimkurgu ve fantezisini nasıl şekillendirdiği hakkında okuyucuların daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır.</p> <p><strong>Anahtar kelimeler: </strong>Filoloji, Batı edebiyatı, İngiliz edebiyatı, Afrojujuizm, maneviyat</p> Duygu Koroncu Özbilen Telif Hakkı (c) 2024 Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-31 2024-12-31 2 2 95 114 10.5281/zenodo.14577554 II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİ OSMANLI BELGELERİNDE MALİ https://afrikacalismalari.com/index.php/pub/article/view/42 <p>19. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa devletleri tarafından Afrika'nın hızla sömürgeleştirilmesi, Sultan II. Abdülhamid'in yakından takip ettiği önemli bir konu olarak kabul edilmiştir. II. Abdülhamid, İslam birliği politikası çerçevesinde Afrika'daki Müslüman nüfusla ilişkileri artırmak için yerel yöneticilerle bağları güçlendirmiş ve bölge hakkında raporlar, bilgi notları ve haritalar hazırlanmasını sağlamıştır. Buradan hareketle hazırlanan bu araştırmada Osmanlı belgelerinde Osmanlı Devleti ile Biladüssudan arasındaki ilişkilerin ne boyutta olduğuna cevap aranmıştır. II. Abdülhamid döneminde gerçekleştirilen faaliyetlerin etkisi incelenmiştir. Bu bağlamda çalışma içerisinde Osmanlı arşivleri ve döneme ait diğer kaynaklar taranarak bölgeyi etkileyen faaliyetler incelenmiştir. Belgeler kronolojik olarak incelenip çeviri yazı ve yorumlama çalışmaları yapılarak elde edilen veriler ışığında Osmanlı etkisi ve faaliyetleri değerlendirilmiştir. Osmanlı toprağı olan Trablusgarp’ın hinterlandı konusu da Osmanlı Devleti’nin bölgeye olan dikkatinin bir nedenini teşkil etmektedir. Başta bölgeye giden ve bölgeden gelen görevlilerin gözlemleri, yerel kaynaklardan sağlanan istihbarat bilgileri, ihbar mektupları, diplomatik kaynaklar, gazete ve dergilerden tercüme edilen haber ve makaleler ile Fransızların Batı Afrika’daki faaliyetleri takip edilmiştir. Bu kapsamda günümüzde Mali Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan bölgeyi konu alan bir arşiv taraması gerçekleştirilmiştir. Tarama sonucunda 1882-1894 yıllarına tarihlenen on üç belge saptanmıştır. Belgeler, Fransızca ve Arapça gazetelerden makale çevirileri; bilgi notları, ihbar mektupları, irade-i seniyye ve iç yazışmalardan ibarettir. Belgeler, Fransızların Batı Afrika sahillerinden Biladüssudan’a ilerleyişlerini, Senegal-Mali arasında demiryolu inşasını, Sultan II. Abdülhamid'in Alman uzmanlara Nijer nehri vadisinde keşif izinleri vermesi ile Senegal nehri ve havzası hakkında coğrafi bilgileri, bölgenin ihraç ürünlerini ve Biladüssudan hac kafilelerinin yol güvenliği konularını kronolojik olarak ele almaktadır. Ayrıca, Trablusgarp İdare-i Mahsusa Acentesine gönderilen imzasız ve şifreli Arapça mektup, Fransızların Afrika'nın önemli medeniyet merkezi Timbuktu'yu ele geçirdiğini bildirmektedir. Çalışmada bu mektup ve Trablusgarp Vilayeti, Dahiliye Nezareti ve Bâb-ı Âlî arasındaki yazışmalara da yer verilmiştir. Araştırmanın sonucunda, Osmanlı Devleti’nin Büyük Sahra’da Türk-Fransız rekabetinin bir parçası olarak Fransızların Batı Afrika’daki girişim ve faaliyetlerini yakından takip ettiği ve aynı zamanda Almanlara verilen araştırma izniyle de Osmanlı’nın etkisi ve saygınlığı görülmektedir.</p> İbrahim Bilal DURAK Telif Hakkı (c) 2024 Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-31 2024-12-31 2 2 115 137 10.5281/zenodo.14577626 BATI AFRİKA'DA JEOPOLİTİK DURUM VE GÜVENSİZLİK, MALİ ÖRNEĞİ https://afrikacalismalari.com/index.php/pub/article/view/43 <p>Batı Afrika, silahlı çatışmalar, terörizm, yasadışı ticaret ve uluslararası gerginliklerle karakterize edilen sürekli güvensizliğin damgasını vurduğu bir bölgedir. Batı Afrika, çok sayıda ülkenin çok sayıda doğal kaynak üzerinde çıkarlarının olduğu çok önemli bir bölgedir. Fransa, ABD ve son zamanlarda Rusya gibi ülkelerin Batı Afrika'daki ülkelerle diplomatik alanda faaliyet göstermelerinin nedeni de budur. Ancak söylendiği gibi, bölgede istikrar,, güvenlik eksikliği ve terörist grupların yayılması nedeniyle sekteye uğramaktadır. İsyancı grupların ve terörist grupların çok güçlü hale geldiği ve tüm Sahel bölgesinin bu tür isyanlar yaşamasına neden olduğu Mali örneği budur. Fransa, ABD ve Ecowas'ın müdahaleleri bir ölçüde yardımcı olmuştur ancak bazı dönemlerde durumu daha da kötüleştirmiştir. Ve 2012, MUJAO veya AQMI gibi isyancı grupların güçlendiği ve Mali'nin kuzeyini kontrol ettiği yıl olmuştur. Bu sorunların köklerini anlamak için tarihe geri dönmemiz gerekmektedir.</p> Mouhamadou Bachir NDIAYE Telif Hakkı (c) 2024 Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-31 2024-12-31 2 2 139 153 10.5281/zenodo.14577579 INNOVATION DEMOCRATIQUE : LE MODÈLE DE GOUVERNANCE MILITAIRE AU MALI https://afrikacalismalari.com/index.php/pub/article/view/38 <p>La démocratie est un concept en constante évolution dans les pays francophones d'Afrique noire depuis plusieurs années. Au Mali, nous sommes confrontés à une forme de démocratie qui reste implicitement non reconnue. L'objectif principal de cet article est de démontrer que le Mali expérimente une forme de démocratie militaire qui ne dit pas son nom. Cette démonstration repose sur une analyse approfondie des méthodes de gestion du pays, fondée sur les grands projets mis en place depuis le début de la transition jusqu’à aujourd’hui, ainsi que sur une comparaison avec quelques États dits démocratiques, afin de mettre en lumière la spécificité du cas malien. Cette étude est essentielle pour plusieurs raisons. Premièrement, elle couvre tous les secteurs d'activité cruciaux pour la reconstruction d'un pays, en abordant les domaines critiques nécessitant une attention particulière. Deuxièmement, elle met en évidence la singularité du régime en place, qui, malgré une période de transition, déploie des efforts considérables pour refonder le système de gouvernance nationale. À notre connaissance, aucune recherche préalable n'a abordé ce sujet, notamment en se concentrant sur le cas spécifique du Mali. La situation au Mali présente une forme innovante de gouvernance militaire, soulevant des questions importantes sur la nature de la démocratie. En examinant ce modèle unique à la lumière des concepts démocratiques internationaux, cet article cherche à comprendre et analyser les implications de cette expérience malienne. Cette étude vise à combler cette lacune en offrant une analyse détaillée du paysage politique malien et des répercussions de son modèle de gouvernance actuel.</p> Patrice Racine DIALLO Telif Hakkı (c) 2024 Disiplinlerarası Afrika Çalışmaları https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-31 2024-12-31 2 2 155 165 10.5281/zenodo.14577594